I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
We sang, danced and chatted after dinner.
- Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.
They sang on the stage in turn.
- Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler.
The girls came singing toward the crowd.
- Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
Until last night, I had never sung in French.
- Dün geceye kadar, hiç Fransızca şarkı söylemedim.
Have you ever sung in French?
- Hiç Fransızca şarkı söyledin mi?