Tatoeba'nın bir hayranıyım.
- I'm a fan of Tatoeba.
Getter Jaani'nin büyük bir hayranıyım.
- I'm a big fan of Getter Jaani.
Taraftarlar Bastır Ukrayna! diye bağırdılar.
- Go Ukraine!, screamed the fans.
Onlar benim büyük taraftarlarım değil.
- They're not big fans of mine.
Bir dergiyle kendimi yelpazelendiriyorum.
- I am fanning myself with a magazine.
Hava sıcakken bayanlar yelpaze kullanırlar.
- Ladies use fans when it is hot.
Tom vantilatörü çalıştırdı.
- Tom turned on the fan.
Tom vantilatörü kapattı.
- Tom turned off the fan.
O bir balık tutma tutkunuydu.
- He was a fan of fishing.
Ben büyük bir golf tutkunuyum.
- I'm a huge fan of golf.
Vantilatör pervanelerinin üzerinde bir ton toz var.
- There's a ton of dust on top of the fan blades.
Rüzgar alevleri körükledi.
- The wind fanned the flames.
Rüzgarla körüklendiği için, alevler her yöne yayıldı.
- Fanned by the strong wind, the flames spread in all directions.
Yabanmersini krebin büyük bir hayranı değilim.
- I'm not a big fan of blueberry pancakes.
Alice took up the fan and gloves, and, as the hall was very hot, she kept fanning herself all the time she went on talking.
... it turns out you're a Metallica fan? ...
... So what I'm working on doing now is creating a fan ...