a married woman

listen to the pronunciation of a married woman
İngilizce - Türkçe

a married woman teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

married woman
evli kadın

Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü. - Tom continued his relationship with that married woman.

wife
hanım
wife
{i} karı

Onun karısı neye benziyor? - What is his wife like?

John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı. - John comes from Florida and his wife from California.

wife
{i}

She's my wife - O benim eşim.

Kristy Anderson, Larry Ewing'in eşidir. - Kristy Anderson is the wife of Larry Ewing.

Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır. - My wife Lidia is a beautiful, clever woman.

wife
{i} zevce

Orbay Hatun Samsun sâhiline çıktı ve oradan Amasya'ya varıp Toruntay'ın zevcesi Gürcü hatunda misafir kaldı - Orbay Hatun landed to shore of Samsun and from there she was guest of Toruntay's wife Gürcü Hatun in Amasya.

wife
{i} (çoğ. wives) karı

She's my wife. O benim karım.

married woman
kadın

Ben asla evli bir kadınla dışarı çıkmak istemem! - I'd never go out with a married woman!

Neden evli bir kadınla aylak aylak dolaşıyorsun? - Why are you hanging around with a married woman?

wife
kadın

O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor. - He left his wife and shacked up with a woman half her age.

İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle. - Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.

a woman
bir kadın
feme covert
evli kadın
a married woman

    Heceleme

    a mar·ried wo·man

    Türkçe nasıl söylenir

    ı merid wûmın

    Telaffuz

    /ə ˈmerēd ˈwo͝omən/ /ə ˈmɛriːd ˈwʊmən/