Hard work and dedication will bring you success.
- Sıkı çalışma ve kendini adama sana başarıyı getirecektir.
That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
- O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
What! You're still with that guy? and we answer: What can I do! I LOVE him!
- Ne! Sen hâlâ o adamla birlikte misin? ve biz cevaplarız: Ne yapabilirim! Onu seviyorum!
You have to devote yourself to the task.
- Kendinizi göreve adamak zorundasınız.
He intends to devote his life to curing the sick in India.
- O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.
- Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
The old man opened the car window and aimed his gun at the bird.
- Yaşlı adam araba penceresini açtı ve silahıyla kuşa nişan aldı.
The man shot three birds with a gun.
- Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
Jackson was a rough man.
- Jackson, kaba bir adamdı.
I know a guy who knows a guy who knows Tom Jackson.
- Tom Jackson'ı tanıyan bir adamı tanıyan bir adam tanıyorum.
I want to dedicate this song to him.
- Bu şarkıyı ona adamak istiyorum.
I want to dedicate all my time to this project.
- Bütün zamanımı bu projeye adamak istiyorum.
A man with a big dog came in.
- Büyük bir köpeği olan adam içeri girdi.
The dog sat down by the man.
- Köpek adamın yanına oturdu.
The gentle-looking old man got up and gave his hand to me.
- Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.
An old man came up and shook Lincoln's hand.
- Yaşlı bir adam geldi ve Lincoln'la tokalaştı.
There were two people in it, one of her girl students and a young man.
- Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
Tom is a likeable person.
- Tom sempatik bir adam.
The old person died in their room.
- Yaşlı adam odasında öldü.
Fred is a lazy fellow.
- Fred tembel bir adam.
For all his faults, he is a good fellow.
- Tüm hatalarına rağmen, o iyi bir adam.
Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
- Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
You're a gentleman and a scholar.
- Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.
He described the man as a model gentleman.
- Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı.
The police are after the man.
- Polis adamın peşinde.
The policeman spoke to a man on the street.
- Polis bir adamla sokakta konuştu.
The lady tolerated the man.
- Kadın adama tahammül etti.
The young man helped the old lady load the groceries into her car.
- Genç adam yaşlı kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardımcı oldu.
The gentle-looking old man got up and gave his hand to me.
- Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.
You're a gentleman and a scholar.
- Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.
Is she a woman with a beard or a man with a woman's body?
- O sakallı bir kadın mı yoksa kadın vücutlu bir adam mı?
Tom said that, from childhood, he had felt like a girl who had been born in the body of a man.
- Tom, çocukluktan beri, bir adamın vücudunda doğmuş olan bir kız gibi hissettiğini söyledi.
The man returned from his vacation full of beans.
- Adam tatilinden çok enerjik döndü.
Tom said he was mugged by three men.
- Tom, üç adam tarafından gasp edildiğini söyledi.
Say Goddess, what ensu’d when Raphael, / The affable Arch-Angel, had forewarn'd / Adam by dire example to beware / Apostasie,.
Second Adam from above,Reinstate us in thy love.
What splendid names for boys there are! / There's Carol like a rolling car, / And Martin like a flying bird, / And Adam like the Lord's First Word,.
Erkeklerde Adem'in elmaları var.
- Men have Adam's apples.
Adem'in yasak meyveyi neden yedi?
- Why did Adam eat the forbidden fruit?