an indefinite large number of

listen to the pronunciation of an indefinite large number of
İngilizce - Türkçe

an indefinite large number of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

many
birçok

O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi. - Many nights did he spend, looking up at the stars.

John birçok şişe şarap içti. - John drank many bottles of wine.

many
çok

Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur. - Indonesia consists of many islands and two peninsulas.

Kaza çok fazla ölüme neden oldu. - The accident has caused many deaths.

many
{i} bir çoğu

Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim. - I learned many of Takuboku's poems by heart.

many
{s} bir yığın

O bir yığın dil konuşmaz. - She does not speak many languages.

Gemide bir yığın fare var. - There are many rats on the ship.

many
a good many birçok
many
{s} bir hayli

Bu konuda bir hayli kitap var. - There are many books on this subject.

Bir çekirge ve bir hayli karınca bir tarlada yaşadı. - A grasshopper and many ants lived in a field.

many
çoğu zaman

Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir. - Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.

many
a great many pek çok
many
many a time çok kere
many
rengarenk
many
kanşık
many
sürüsüne bereket
many
{i} birçoğu

Birçoğumuz yorgunduk. - Many of us were tired.

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

many
kaç

Kaç tane çocuğun var? - How many kids do you have?

Otobüs her gün kaç kez çalışır? - How many times does the bus run each day?

many
çoğu

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı. - There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.

many
adl

Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır? - How many kids named Tom are in your class?

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun? - How many people do you know named Tom?

İngilizce - İngilizce
many
an indefinite large number of

    Heceleme

    an in·de·fi·nite large num·ber of

    Türkçe nasıl söylenir

    ın îndefınıt lärc nʌmbır ıv

    Telaffuz

    /ən ənˈdefənət ˈlärʤ ˈnəmbər əv/ /ən ɪnˈdɛfənət ˈlɑːrʤ ˈnʌmbɜr əv/