O ağır bavulu kendiniz taşıyabilir misiniz?
- Can you manage to carry that heavy suitcase by yourself?
Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor.
- I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing.
Tom torbadan bir parça şeker aldı.
- Tom took a piece of candy from the bag.
Bir buz torbası alabilir miyim?
- May I have an ice bag?
Bu poşetleri bagaja koyar mısın?
- Could you put these bags in the trunk?
Dan bir çöp poşetiyle Linda'yı boğarak öldürdü.
- Dan smothered Linda with a trash bag.
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
- My bag is too old. I must buy a new one.
Tom valizini yeniden topladı.
- Tom repacked his suitcase.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Çantanızda neyiniz olduğuna bir bakalım.
- Let's see what you've got in your suitcase.
Henüz çantana bir şey koymadın.
- You haven't put anything in your suitcase yet.