Tom iyi görünümlü ve karizmatiktir.
- Tom is good looking and charismatic.
O yaşına göre yakışıklı.
- He's good looking for his age.
Tom bir grupta çalıyor ve çok yakışıklı.
- Tom plays in a band, and is very good looking.
Bu kadın çok güzel görünüyor.
- This woman is very good looking.
O hanım çok güzel gözüküyor.
- That lady is very good looking.
Mary güzel bir kadın.
- Mary is a good-looking woman.
Güzel bir kızla tanışmak istiyor.
- He wants to meet that good-looking girl.
O yakışıklı bir adam.
- He's a good-looking man.
Tom son derece yakışıklı bir adam.
- Tom is an extremely good-looking man.
... on, and there's a really good-looking guy in my bed. ...