işbirliği yapma

listen to the pronunciation of işbirliği yapma
التركية - الإنجليزية
alignment
collaborate

We should collaborate on the project. - Proje üzerinde işbirliği yapmalıyız.

If you want people to collaborate with you, you have to be friendlier. - İnsanların seninle işbirliği yapmasını istiyorsan daha samimi olmak zorundasın.

işbirliği yapmak
{f} collaborate
işbirliği yapmak
{f} cooperate

We had to cooperate with each other. - Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.

All governments will have to cooperate in this matter. - Bütün hükümetler bu konuda işbirliği yapmak zorunda kalacak.

işbirliği yapmak
(Konuşma Dili) be in league with
işbirliği yapmak
(deyim) conspire with
işbirliği yapmak
associate with

She doesn't like to associate with Bill. - O Bill ile işbirliği yapmak istemiyor.

işbirliği yapmak
cooperate with
işbirliği yapmak
muck in
işbirliği yap
cooperate

Tom is willing to cooperate. - Tom işbirliği yapmak için istekli.

Parents need to cooperate with each other. - Ebeveynlerin birbirleriyle işbirliği yapması gerekir.

işbirliği yap
associate with

I can't believe you associate with criminals like them. - Onlar gibi suçlularla işbirliği yapmana inanamıyorum.

You shouldn't associate with men like that. - Öyle adamlarla işbirliği yapmamalısın.

işbirliği yap
{f} gang
işbirliği yap
collaborate

Maybe we could collaborate. - Belki işbirliği yapabiliriz.

Why don't we collaborate more? - Neden daha fazla işbirliği yapmıyoruz?

işbirliği yapmak
identify to
işbirliği yapmak
play ball
işbirliği yapmak
to collaborate, to play ball
işbirliği yapmak
associate oneself
işbirliği yapmak
coordinate
işbirliği yapmak
make common cause with
işbirliği yapmak
identify with
işbirliği yapmak
{f} associate

She doesn't like to associate with Bill. - O Bill ile işbirliği yapmak istemiyor.

işbirliği yapmak
go ahead with
işbirliği yapmak
aline oneself with
işbirliği yapma
المفضلات