to sow mines (the explosive devices) in (an area)

listen to the pronunciation of to sow mines (the explosive devices) in (an area)
الإنجليزية - التركية

تعريف to sow mines (the explosive devices) in (an area) في الإنجليزية التركية القاموس.

mine
benimki

Onun bisikleti benimkinden daha iyi. - Her bike is better than mine.

Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır. - There is a fundamental difference between your opinion and mine.

mine
{f} kazmak
mine
maden ocağını işletmek
mine
maden ocağı
mine
mayın döşemek
mine
{f} çıkar

Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor. - More than one million tons of coal are mined each day in Australia.

Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar. - They mined iron in this town for 350 years.

mine
(Sanat) Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
mine
(Sanat) Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
mine
{f} maden işletmek
mine
adl

Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var. - There’s a game called Minecraft that is about mining.

mine
{f} yeraltında (lağım/yol) kazmak
mine
(İnşaat) maden, maden ocağı
mine
kazıp çıkarmak yeraltı
mine
{f} tünel kazmak
mine
{i} torpil
mine
sabit torpil
mine
mayın/maden
mine
(fiil) kazmak, kazıp çıkarmak, tünel kazmak, mayın döşemek, sinsice bozmak, maden işletmek
mine
mine detector mayın detektörü
الإنجليزية - الإنجليزية
mine

We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.

to sow mines (the explosive devices) in (an area)
المفضلات