yarım düzine

listen to the pronunciation of yarım düzine
التركية - الإنجليزية
half dozen
half a dozen

They each have half a dozen grandchildren, but Tom has more granddaughters, as Mary has only grandsons. - Onların her birinin yarım düzine torunları var ama Mary'nin sadece erkek torunları varken Tom'un daha fazla kız torunları var.

I bought half a dozen eggs. - Yarım düzine yumurta aldım.

yarım düzine yumurta rica ediyorum
I'd like a half dozen of eggs
yarım düzine
المفضلات