as much as

listen to the pronunciation of as much as
İngilizce - Türkçe
olduğu kadar

Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor. - Novels aren't being read as much as they were in the past.

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

olabildiği kadar
aynı miktarda
kadar

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım. - I will help as much as I can.

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

kadar çok

Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor. - Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.

Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor. - Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.

aynı
bile
as as
kadar
İngilizce - İngilizce
to the same extent; up to the desired amount
as much as

    Türkçe nasıl söylenir

    äz mʌç äz

    Telaffuz

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz/

    Videolar

    ... Well, as much as I love Canada. ...
    ... A caravan of six camels can lug as much as two tons of cargo ...