beriki

listen to the pronunciation of beriki
Türkçe - İngilizce
the nearest, the nearer one, this one
the nearest, the nearer one; this one; the last mentioned
this one
hither
beri
since

I hear he has been ill since last month. - Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.

It is five years since we moved here. - Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.

beri
onwards
beri
from

From the time he was a small boy, Tom knew that he wanted to be a policeman. - Tom, onun çocukluğundan beri, bir polis olmayı istediğini biliyordu.

I haven't seen Rick since he returned from New Zealand. - Yeni Zelanda'dan geri döndüğünden beri Rick'i görmedim.

beri
on
beri
for

It's been three years since Tom started working for Mary. - Tom Mary ile çalışmaya başladığından beri üç yıl oldu.

Tom has been hunting for a job since he lost his previous job last year. - Geçen yıl bir önceki işini kaybettiğinden beri, Tom bir iş aramaktadır.

beri
the near side
beri
this way
beri
free
beri
ever since

He has been ill ever since Sunday. - O, Pazar gününden beri hastadır.

I've known Jim ever since we were children. - Çocukluğumuzdan beri Jim'i tanıyorum.

beri
onward
beri
down

That politician has come down in the world since the so-called Recruit scandal was publicized. - Sözde acemi skandalı duyulduğundan beri o politikacı dünyada gözden düştü.

Tom's gone down two pant sizes since he went vegan. - O vegan olduğundan beri Tom iki pantolon ölçüsü düştü.

beri
the near side; this way; since, ever since; for
beri
here; near, this side (of)
öteki beriki
anybody and everybody
Türkçe - Türkçe
Beride olan
Beride olan şey veya kimse
BERÎ
(Osmanlı Dönemi) (Berâet. den) Kurtulmuş. Temiz. Kayıt ve hüküm altında olmayan. Zimmeti bulunmayan adam. Hiçbir karışıklık, kusur ve noksanı olmayan. Hastalıktan sâlim olan. (Bak: Ber
beri
Bu uzaklıkta bulunan
beri
çilek ve kiraz gibi etli ve ince kabuklu meyveler
beri
Bu uzaklıkta bulunan: "Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var."- S. F. Abasıyanık. Çıkma durumundaki kelimelerden sonra getirilerek bir işin başlangıcını gösterir: "Kar sabahtan beri yağmıştı."- S. F. Abasıyanık
beri
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
beri
Çıkma durumundaki kelimelerden sonra getirilerek bir işin başlangıcını gösterir
öteki beriki
Olur olmaz kimseler, şu bu
beriki