You know I can't give out that kind of information.
- O tür bilgiyi bildiremeyeceğimi biliyorsun.
I gave him what little information I had.
- Ne biliyorsam ona söyledim.
With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good.
- Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
She has an encyclopedic knowledge of cooking.
- Yemek pişirme hakkında her şeyi bilir.