İspanya'da bir meslektaşımız var.
- We have a colleague in Spain.
Tom ve Mary her ikisi de benim meslektaşlarım.
- Tom and Mary are both colleagues of mine.
İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
- My colleague and her husband are both American.
Bu Tom, iş arkadaşım.
- This is Tom, my colleague.
Onun yeni fikirleri daha tutucu iş arkadaşlarıyla sık sık başını derde sokuyor.
- Her novel ideas are time and again getting her into trouble with her more conservative colleagues.
Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.
- He made the plan along with his colleagues.
Bay Turner meslektaşlarına veda etti.
- Mr Turner bade farewell to his colleagues.
Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.
- My colleagues welcomed me very warmly.