consuming; intense; inflaming; exciting; vehement; powerful; as, burning zeal

listen to the pronunciation of consuming; intense; inflaming; exciting; vehement; powerful; as, burning zeal
İngilizce - Türkçe

consuming; intense; inflaming; exciting; vehement; powerful; as, burning zeal teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

burning
yanan

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı. - There were cars burning, people dying, and nobody could help them.

Birisi masanın üstünde yanan bir sigara bıraktı. - Someone left a burning cigarette on the table.

burning
yakıcı
burning
(Tekstil) pişirme
burning
yakan
burning
yanarak
burning
önemli
burning
acil
burning
kızgın
burning
fokus burning question hararetli sorun
burning
{s} ivedi
burning
büyük ayıp
burning
{s} yanan, yanıcı
burning
{f} yan: prep.yana
burning
(Tekstil) 1. yanma 2. yakma
burning
yanan/acil/yakıcı
burning
burning point yanma noktası
burning
fırınlama
burning
{s} ateşli
burning
{f} yak: prep.yakarak
İngilizce - İngilizce
burning
consuming; intense; inflaming; exciting; vehement; powerful; as, burning zeal