dışlayıcı

listen to the pronunciation of dışlayıcı
Türkçe - İngilizce
exclusionary
exclusionist
exclusivist
dışla
exclude

They excluded John from the club. - Onlar John'ı kulüpten dışladılar.

We cannot exclude feeling from our experience. - Duyguyu tecrübemizden dışlayamayız.

dışla
ostracize

Layla was ostracized by society. - Leyla toplum tarafından dışlandı.

I was basically ostracized. - Temel olarak dışlanmıştım.