We enjoyed singing songs together.
- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
They're able to sing.
- Onlar şarkı söyleyebilirler.
John played guitar and his friends sang.
- John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.
We sang, danced and chatted after dinner.
- Biz akşam yemeğinden sonra şarkı söyledik, dansettik ve sohbet ettik.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
Until last night, I had never sung in French.
- Dün geceye kadar, hiç Fransızca şarkı söylemedim.
Tom hasn't sung in years.
- Tom yıllarca şarkı söylemedi.
I like to sing songs.
- Şarkı söylemekten hoşlanıyorum.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
Singing in a choir is good for the soul.
- Koroda şarkı söylemek ruh için yararlıdır.