İngilizce - Türkçe
front part of the chest teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- göğüs on bölümü
- breast
- {i} göğüs
Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
-Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
-Tom didn't mind that Mary had small breasts.
- breast
- meme
Benim mememde bir yumru var.
-I have a lump in my breast.
Sigara içmek meme kanserine neden olabilir.
-Smoking can cause breast cancer.
- breast
- {f} göğüs germek
- breast
- (Gıda) döş
- breast
- emcek
- breast
- sine
- breast
- {f} göğüslemek
- breast
- {i} yürek
- breast
- gönül
- breast
- breastbonegöğüs kemiği
- breast
- breastbandeyerin göğüs kayışı
- breast
- (Tıp) Göğüs toraks
- breast
- sinebent kayışı
- breast
- kalp
- breast
- iç
O yeterince anne sütü içmiyor.
-She doesn't drink enough breast milk.
O, halk içinde emzirmeye utanıyor.
-She is embarrassed to breastfeed in public.
- breast
- kas kemiği
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
front part of the chest teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- breast
front part of the chest
Türkçe nasıl söylenir
frʌnt pärt ıv dhi çestTelaffuz
/ˈfrənt ˈpärt əv ᴛʜē ˈʧest/ /ˈfrʌnt ˈpɑːrt əv ðiː ˈʧɛst/
Resimler
Geçmiş
Favoriler