Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
- Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
Onun davranışları bir centilmen tavrı değildir.
- His manners are not those of a gentleman.
Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.
- A gentleman wouldn't do such a thing.
Tom'un her inçi bir beyefendi idi.
- Tom was every inch a gentleman.
O, Amerikalı bir beyefendi değil mi?
- Isn't he an American gentleman?
O, Amerikalı bir beyefendi değil mi?
- Isn't he an American gentleman?
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
- I met a certain gentleman at the station.
Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
- A true gentleman must not keep a lady waiting.
O bir bayan olduğu için, bu yüzden o bir beyefendi.
- As she is a lady, so he is a gentleman.
Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı.
- He described the man as a model gentleman.
Sen bir beyefendi ve bir bilim adamısın.
- You're a gentleman and a scholar.
Soylu erkek isyanda bir köle tarafından öldürüldü.
- The gentleman was killed by a slave in revolt.
Latrobe had extensive dealings with Jefferson, the most prominent gentleman-architect in the United States.
... Ladies and gentlemen, it is my great honor and privilege to ...
... gentlemen, please welcome Mr. David Beckham. ...