Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- What happened to the book I put here yesterday?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.