Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür.
- Change alone is eternal, perpetual, immortal.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
Sen dışarıdayken Jones adında bir kişi geldi.
- A person named Jones came while you were out.
Tom dün ön ehliyetini aldı, bu yüzden araba sürmeyi pratik yapmak için babası ile birlikte dışarıda.
- Tom got his learner's permit yesterday, so he's out with his father practicing driving.
Ben tamamen normalim.
- I'm perfectly normal.
Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor.
- Tom can understand perfectly well.
Mary mükemmel şekilde manikürlü tırnaklarını saçının içinden geçirdi.
- Mary ran her perfectly manicured nails through her hair.