no longer actively erupting

listen to the pronunciation of no longer actively erupting
İngilizce - Türkçe

no longer actively erupting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

extinct
{s} soyu tükenmiş

Bu tür kelebeklerin artık soyu tükenmiş bulunmaktadır. - Butterflies of this species are now extinct.

Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu. - Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.

extinct
extinct volcano sönmüş yanardağ
extinct
bitmiş
extinct
(hayvan/vb.) nesli tükenmiş
extinct
doğada tükenmiş
extinct
soyu tüke

Balinalar korunmadıkça onların soyu tükenecek. - Unless whales are protected, they will become extinct.

Keselikurtlar soyu tükenmeden önce Avustralya'da yaşardı. - Thylacines used to live in Australia before they became extinct.

extinct
{s} sönük

Sönük volkanlar muhtemelen tekrar püskürmeyecek. - Extinct volcanoes will likely never erupt again.

extinct
battal
extinct
{s} varisi olmayan
extinct
sönmüş/soyu tükenmiş
extinct
{s} tükenmiş

Dinozorların çok uzun zaman önce nesilleri tükenmiştir. - Dinosaurs became extinct a very long time ago.

İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak. - Even the human race will become extinct one day.

extinct
{s} yok olmuş
extinct
kaldırılmış yok edilmiş
extinct
{s} sönmüş
extinct
{s} nesli tükenmiş
extinct
(Tıp) Soyu tükenmiş, ortadan kalkmış
extinct
extinct animal nesli tükenmiş hayvan
extinct
ilga edilmiş
İngilizce - İngilizce
extinct

Most of the volcanos on this island are now extinct.

No longer erupting
extinct
no longer actively erupting

    Heceleme

    no long·er ac·tive·ly erupting

    Türkçe nasıl söylenir

    nō lônggır äktîvli irʌptîng

    Telaffuz

    /ˈnō ˈlôɴɢgər ˈaktəvlē ēˈrəptəɴɢ/ /ˈnoʊ ˈlɔːŋɡɜr ˈæktɪvliː iːˈrʌptɪŋ/