İşte sapsız bir tava.
- Here is a pan without handles.
Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.
- Tom burned his fingers on a hot frying pan.
Çiçekliğe bazı hercai menekşeler dikti.
- She planted some pansies in the flower bed.
Tom herhangi bir pantolon giymeden oturma odasına girdi.
- Tom came into the living room, not wearing any pants.
Bütün şehir panik içinde.
- The whole city is in panic.
Binlerce haneye elektrik sağlayacak kadar güneş paneli kuruldu.
- Enough solar panels have been installed to provide electricity to thousands of households.
Güneş panelleri elektrik üretir.
- The solar panels generate electricity.
Panama Kanalı Atlantiği Pasifikle bağlar.
- The Panama Canal connects the Atlantic with the Pacific.
Evlat edinilen kız Panamalıdır.
- The adopted girl is from Panama.
Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
- When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
Yaklaşık 250 milyon yıl önce, bugün gördüğümüz tüm kıtalar Pangaea denilen büyük bir süperkıtaydılar.
- About 250 million years ago, all the continents we see today were one big supercontinent called Pangaea.