İngilizce - Türkçe
past of frighten teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- frightened
- {f} korkut
Patlama köylüleri korkuttu.
-The explosion frightened the villagers.
O, binaya girdiğinde, ani bir çığlık sesiyle korkutuldu.
-When he entered the building, he was frightened by a sudden cry.
- frightened
- {s} korkmuş
Tom korkmuş görünüyor.
-Tom looks frightened.
Tom korkmuş görünüyor.
-Tom seems frightened.
- frightened
- korkan
Kuştan korkan darı ekmez.
-He who is frightened of a sparrow will never sow barley.
- frightened
- dehşet içinde
- frightened
- frighten korkut
- frightened
- ürkmek
- frightened
- ürkmüş
- frightened
- {s} dehşete düşmüş
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
past of frighten teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- frightened
past of frighten
Heceleme
past of fright·enTürkçe nasıl söylenir
päst ıv fraytınTelaffuz
/ˈpast əv ˈfrītən/ /ˈpæst əv ˈfraɪtən/
Resimler
Geçmiş
Favoriler