I like news programs on TV.
- Televizyonda haber programlarını severim.
I used to listen to English programs.
- İngilizce programlar dinlerdim.
What's your favorite programming language?
- En sevdiğiniz programlama dili hangisidir?
I've started Android programming.
- Android programlamaya başladım.
Schedules are difficult to coordinate.
- Programları koordine etmek zordur.
He is forgetful sometimes so never forget to remind him about the schedules.
- O bazen unutkan olduğu için ona programları hatırlatmayı unutma.
The way to protect yourself and your family from being adversely affected by television is to be more selective of the programmes you watch.
- Kendinizi ve ailenizi televizyonun ters etkilerinden korumanın yolu, izlediğiniz programlar için daha seçici olmaktır.
The program was programmed by programmers.
- Program, programcılar tarafından programlandı.
To me, computer programming is an interesting endeavor.
- Bana göre, bilgisayar programlamak ilginç bir çabadır.
It took me several hours to program it.
- Onu programlamak birkaç saatimi aldı.
She is a computer programmer.
- O bir bilgisayar programcısıdır.
What's your favourite TV programme?
- Favori TV programın nedir?
In America, my schedule is different and unique nearly every day.
- Amerika'da, benim programım hemen hemen her gün farklı ve benzersizdir.
We cannot make a change in our schedule.
- Programımızda bir değişiklik yapamayız.
Is there a timetable?
- Bir ders programı var mı?
According to the trip's itinerary, we will go to the British Museum on Monday.
- Gezi programına göre, Pazartesi günü İngiliz Müzesine gideceğiz.
I'm sure you already know the routine.
- Programı önceden bildiğine eminim.
That program is broadcast every other week.
- O program iki haftada bir yayınlanır.
That program is now being broadcast.
- O program şu anda yayınlanıyor.
It took me several hours to program it.
- Onu programlamak birkaç saatimi aldı.
What is your favorite TV program?
- What's your favorite TV program?
What's your favorite TV program?
- What is your favorite TV program?
Onu programlamak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to program it.
Bana göre, bilgisayar programlamak ilginç bir çabadır.
- To me, computer programming is an interesting endeavor.
Dün bilgisayarıma yeni bir yazılım yükledim.
- I installed a new software program yesterday on my computer.
Ben yazılım uzmanıyım.
- I'm an expert at programming.
Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
- I can write programs in Visual Basic.
Tom JavaScript programlamada iyileşti.
- Tom got good at programming in JavaScript.
Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.
- Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Hem Adobe'nin hem de Apple'ın üst seviye düzenleme programları var.
- Adobe and Apple both have top-notch video editing programs.