Tom üzgün ve hayal kırıklığına uğramış görünüyor.
- Tom looks sad and disappointed.
Ben üzgün değilim ama gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
- I'm not upset, but I'm really disappointed.
O, yeni pozisyonundan vazgeçerek karısını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
- He didn't want to disappoint his wife by giving up his new position.
Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.
- I'll never disappoint you.
I am disappointed by this year's revenue.
... disappointed with the lack of progress I've seen in the last four years. However, I do ...