to have as an element

listen to the pronunciation of to have as an element
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to have as an element в Английский Язык Турецкий язык словарь

contain
{f} tutmak
contain
baskı altında tutmak
contain
içermek

Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir. - This dictionary contains a lot of information.

Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içermektedir. - This dictionary contains about 40,000 headwords.

contain
zaptetmek
contain
kapsamak
contain
içer

Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu. - His speech contained many fine phrases.

Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu. - The suitcase contained nothing but dirty clothes.

contain
{f} içine almak
contain
Baskılamak, baskı altında tutmak

Doctors are trying to contain disease.

contain
Tazammun etmek
contain
f. 1. kapsamak, içermek, içine almak. 2. kontrol altına almak, tutmak
contain
Bir duyguyu kontrol etmek, içinde tutmak, dışa vurmamak

I couldn’t contain my excitement any longer.

contain
{f} kontrol altına almak, tutmak. contain/have overtones ... izleri taşımak, -de ... izleri/havası olmak: This story has political overtones. Bu hikâyede siyasi bir hava var
contain
(Askeri) TESPİT ETMEK, BASKI ALTINDA TUTMAK: Düşman kuvvetlerini durdurmak, tutmak, kuşatmak veya başka yerde kullanılmak üzere bir kısmının geri geri çekilmesine engel olmak ve faaliyetlerini cephenin belli bir yerine bağlamak. Ayrıca bakınız: "hold"
contain
(fiil) kapsamak, içermek, eşit olmak, içine almak, ihtiva etmek, frenlemek; tutmak, zaptetmek
contain
kontrol altma almak
contain
yük gemisine yükletilecek iri sandık veya mavna
Английский Язык - Английский Язык
contain

If that subgraph contains the vertex in question then it must be spanning.

to have as an element

    Расстановка переносов

    to have as an el·e·ment

    Турецкое произношение

    tı häv äz ın elımınt

    Произношение

    /tə ˈhav ˈaz ən ˈeləmənt/ /tə ˈhæv ˈæz ən ˈɛləmənt/
Избранное