to accept or allow something, especially something not entirely desirable

listen to the pronunciation of to accept or allow something, especially something not entirely desirable
İngilizce - Türkçe

to accept or allow something, especially something not entirely desirable teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

settle for
razı olmak

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır. - Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

settle for
fit olmak
settle for
razı ol

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır. - Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

Bir Audi'ye paran rahat yeterken, bir Kia'ya neden razı olasın? - Why settle for a Kia when you can clearly afford an Audi?

settle for
kabul etmek
settle for
-e razı olmak, -i kabul etmek
settle for
kabullenmek
settle for
(deyim) settle for sth. kabul etmek
settle for
hesabı ödemek
İngilizce - İngilizce
settle for

He couldn't afford the expensive headphones, so he decided to settle for the lower quality set.

to accept or allow something, especially something not entirely desirable

    Heceleme

    to ac·cept or al·low something, es·pe·cial·ly some·thing not en·tire·ly de·sir·a·ble

    Telaffuz