Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
- For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.
Her iki türün avantajları ve dezavantajları var.
- Both types have advantages and disadvantages.
Máire bir kazada yaralandı.
- Máire was injured in an accident.
On kişi kazada hafif yaralandı.
- Ten people were slightly injured in the accident.
Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
- My grandma injured her leg in a fall.
Kendilerini incitebileceklerinden korktum.
- I feared they might injure themselves.