vaka

listen to the pronunciation of vaka
Türkçe - İngilizce
(Hukuk) case

There was only one case of chicken pox at the school. - Okulda su çiçeği ile ilgili sadece bir vaka vardı.

The police are looking into the murder case. - Polisler cinayet vakasını soruşturuyor.

event
event, occurrence olay, hadise
circumstance
case, occurrence (of a disease)
event, occurrence
incidence
matter of fact
apparition
episode

İlgili Terimler

vaka-i hayriye
(Tarih) (Ottoman History) Auspicious Incident
vaka-i hayriye
Beneficial event
vaka-i hayriye
(Tarih) Auspicious Event
vaka komutanı; istihbarat topluluğu; önleme
(Askeri) incident commander; intelligence community; intercept
vaka ölüm oranı
(Tıp) death-to-case ratio
vaka ölüm oranı
(Askeri) case fatality rate
vaka ölüm oranı
(Tıp) death to case ratio
vaka-öncesi göstergeler
(Askeri) pre-incident indicators
ümitsiz vaka
hopeless
acil vaka
emergency
klinik vaka
certifiably insane
klinik vaka
(deyim) a hard case
sınır vaka
borderline case
taktik vaka raporlama sistemi
(Askeri) tactical event reporting system
taktik vaka sistemi; harekat alanı vaka sistemi
(Askeri) tactical event system; theater event system
vakalar
doings
Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Olay; hadise; olan, meydana gelen olay
Olay, hadise: "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü."- Y. K. Beyatlı
Kıyı, kenar, çevre, uç
Japonya'da kullanılan bir şiir biçimi

İlgili Terimler

vaka-i hayriye
(Tarih) Vaka-i Hayriye (Hayırlı Olay), 16 Haziran 1826 tarihinde, İstanbul'da Osmanlı padişahı İİ. Mahmut tarafından Yeniçeri Ocağı'nin kaldırılmasıyla sonuçlanan olaylara verilen isimdir
VAKA'
(Osmanlı Dönemi) Taş
VAKA'
(Osmanlı Dönemi) Yerin taşlı olmasından ayak incinmek
VAKA'
(Osmanlı Dönemi) Vurma, darp
VAKA'
(Osmanlı Dönemi) Cefa, eza
VAKA'
(Osmanlı Dönemi) Yufka bulut
ümitsiz vaka
Başarma olasılığı olmayan kişi ya da başarı olasılığı olmayan kişi
ümitsiz vaka
(deyim) Lost cause
vaka