yıllar

listen to the pronunciation of yıllar
Türkçe - İngilizce
years

There was a castle here many years ago. - Yıllar önce orada bir kale vardı.

India was governed by Great Britain for many years. - Hindistan uzun yıllardır Birleşik Krallık tarafından yönetildi.

year’s
mutlu yıllar
happy new year

I wish you all a Happy New Year. - Hepinize Mutlu Yıllar dilerim.

I wish you a Merry Christmas and a Happy New Year. - Mutlu Noeller ve Mutlu Yıllar Dilerim.

yıl
year

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

There was a castle here many years ago. - Yıllar önce orada bir kale vardı.

yıllar önce
ages ago
yıllar önce
years ago

There was a castle here many years ago. - Yıllar önce orada bir kale vardı.

Whenever we have such lovely rain, I recall the two of us, several years ago. - Her nezaman böyle güzel bir yağmurumuz olsa, ben yıllar öncesini, ikimizi hatırlıyorum.

yıllar sonra
After years
yıllar yılı
for years, for years on end
yıllar yılı
for many a long year, for donkey's years
seksenli yıllar
eighties

My mom married my dad in the eighties. - Annem babamla seksenli yıllarda evlendi.

yıl
(Bilgisayar) years

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

India was governed by Great Britain for many years. - Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.

gelecek yıllar
coming years
mutlu yıllar
happy birthday to you

Happy birthday to you! Happy birthday to you! Happy birthday, dear Mary! Happy birthday to you! - Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!

mutlu yıllar
happy birthday

Hello girls. Hello Tom, and happy birthday too! - Merhaba kızlar. Merhaba Tom ve aynı zamanda mutlu yıllar!

Happy birthday to you! Happy birthday to you! Happy birthday, dear Mary! Happy birthday to you! - Doğum günün kutlu olsun! Doğum günün kutlu olsun! Mutlu yıllar, sevgili Mary! Doğum günün kutlu olsun!

mutlu yıllar sana
happy birthday to you
yıl
(Bilgisayar) yrs
yıl
(Bilgisayar) yr
yıl
twelvemonth
altmışlı yıllar
sixties

Sami came to Egypt in the late sixties. - Sami altmışlı yılların sonlarında Mısır'a geldi.

doksanlı yıllar
nineties

Tom was born in the nineties. - Tom doksanlı yıllarda doğdu.

You're too young to remember the nineties. - Doksanlı yılları hatırlamak için fazla gençsin.

ellili yıllar
the fifties
ertesi yıllar
ensuing years
iyi yıllar!
happy New Year!
kırklı yıllar
forties
mutlu yıllar
happy anniversary
otuzlu yıllar
thirties

This is the driest month of june since the thirties. - Otuzlu yıllardan beri bu, haziranın en kurak ayı.

seksenli yıllar
the eighties
size mutluluk dolu yıllar diliyorum
I wish you many years of happiness
sonraki yıllar
ensuing years
sonraki yıllar
afteryears
uzun yıllar
donkey's years
yetmişli yıllar
the seventies
yirmili yıllar
the twenties
yıl
year sene
yıl
sun

As the sun rose, the stars faded away. - Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.

My father's birthday falls on Sunday this year. - Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.

yıl
period of 365 days
yıl
period of 12 months
Türkçe - Türkçe
senavat
salha
yıllar yılı
Uzun yıllardan beri
yıl
Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene: "Yıl 1919 / Mayısın on dokuzu / Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor."- C. S. Erozan
Yıl
sene

Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum. - Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.

Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış. - Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.

yıl
Bir gezegenin güneş çevresindeki dolanım suresine o gezegenin adı ile kullanılarak yıl denir
yıl
Yer yuvarlağının, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre: "Kırkı atlayalı birkaç yıl oldu."- H. E. Adıvar
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre
yıl
Ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene