yas

listen to the pronunciation of yas
Türkçe - İngilizce
mourning

The man is mourning after receiving sad news. - Adam üzücü haberi aldıktan sonra yas tutuyor.

Tom was still mourning his daughter Mary who had died in a car accident. - Tom hâlâ araba kazasında ölen kızı Mary'nin yasını tutuyordu.

lament

He lamented his hard fate. - O, zor kaderine yas tuttu.

They lamented the death of their father. - Onlar, babalarının ölümünün yasını tuttular.

mourning matem
lamentation
slip
flat
bereavement
yas tutmak
{f} mourn

Sami came to mourn Layla. - Sami, Leyla'ya yas tutmak için geldi.

yas giysisi
mourning
yas tutmak
sorrow
yas tutmak
lament
yas tutmak
to mourn, be in mourning
yas tutmak
wail
yas tutmak
to mourn, to lament
yas tutulmamış
unmourned
yas tutmak
pine
kara yas
deep mourning
İngilizce - İngilizce
Eye dialect spelling of yes
Türkçe - Türkçe