yasalar

listen to the pronunciation of yasalar
Türkçe - İngilizce
laws

The new laws sowed the seeds of revolution. - Yeni yasalar devrimin tohumlarını ekti.

You have to abide by the laws. - Yasalara uymak zorundasın.

institutes
Jura
regulations
pass laws
yasa
statute
yasa
code

The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient code of laws. - Hammurabi kodu dünyanın en eski yasa kodlarından biridir.

The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient legal codes. - Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.

yasa
(Hukuk) law

Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through. - Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.

The new law was enforced on the people of the island. - Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.

yasa
act

In 1862, Congress had passed the Homestead Act. - 1862'de Kongre Homstead Yasasını geçirmişti.

Tom claimed that he didn't know his beach house was being used for illegal activities. - Tom deniz evinin yasa dışı eylemler için kullanıldığını bilmediğini iddia etti.

yasalar çerçevesinde
on technical grounds
yasa
(a) law
yasa
(Ticaret) code of conduct
yasa
legislation

The world is not going to be saved by legislation. - Dünya yasalarla kurtarılmayacak.

Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation. - Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.

yasa
rule

The Supreme Court ruled that the law was illegal. - Yargıtay yasanın yasa dışı olduğuna karar verdi.

That's against the rules. - Bu yasalara aykırıdır.

yasa
(Latin) lex
yasa
annul
yasa
ordinance
yasa
constitution

The 14th Amendment to the U.S. Constitution was ratified in 1868. - ABD Anayasasında 14. yasa değişiklikliği 1868 yılında onaylanmıştır.

We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and highest ideals require. - Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.

yasa
enactment
yasa
legislate
yasa
the law

You have to abide by the laws. - Yasalara uymak zorundasın.

Newton established the law of gravity. - Newton yerçekimi yasasını kanıtlamıştır.

destekleyici yasalar
(Kanun) statutory instrument
yasa
act of congress
yasa
regulation
yasa
law, act kanun
yasa
enaction
yasa
code of laws, law code
yürürlükteki yasalar
legislation
Türkçe - Türkçe
kavanin
Yasa
kanun

Bu kanunu düzeltmeliyiz. - Bu yasayı ıslah etmeliyiz.

Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor. - Kanun, yaşı küçük olanların sigara içmesini yasaklıyor.

yasa
Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
yasa
Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkılarının bütünü
yasa
Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel
yasa
Bilimde çok sayıda deney ve gözlemlerden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
yasa
Çok sayıda deney ve gözlemlerden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
yasalar