dilenme

listen to the pronunciation of dilenme
Türkçe - İngilizce
begging

By law, begging in the street is forbidden. - Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.

The man went begging from door to door. - Adam kapı kapı dilenmeye gitti.

a solicitation for money or food (especially in the street by an apparently penniless person)
{i} panhandling, publicly asking for handouts
present participle of beg
dile
{f} wish

There were times when Tom wished he hadn't married Mary. - Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.

She wished she had been born twenty years earlier. - O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

dilenmek
beg

By law, begging in the street is forbidden. - Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.

dile
{f} wished

Tom wished he had a decent job. - Tom düzgün bir işi olmasını diledi.

I wish I were what I was when I wished I were what I am. - Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

dile
invoke
dile
{f} wishing

She sat next to him wishing she were somewhere else. - O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu

Wishing you a magical and memorable Christmas! - Fevkalade ve unutulmaz bir Noel dileriz!

dilenmek
panhandle
dile
verbalized
dile
beg

I must beg your pardon. - Ben sizden özür dilemeliyim.

Tom dropped a coin into the beggar's cup. - Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.

dile
articulates
dilenmek
to beg
dilenmek
to beg, plead for, ask for. dilenemez dilenci very poor person who can't make himself ask for help
dilenmek
bum
dilenmek
ask for alms
dilenmek
cant
dilenmek
to beg, to panhandle; to beg, to ask for
dilenmek
cadge
dilenmek
mump
dilenmek
to beg, be a beggar
Türkçe - Türkçe
Dilenmek işi
Dilenmek
dilencilik etmek
DİLE
(Osmanlı Dönemi) Gönül sahibi
DİLE
(Osmanlı Dönemi) f. Dil, gönül, kalb yürek
dilenmek
Sadaka istemek: "Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem."- M. Ş. Esendal
dilenmek
Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek: "Gelip geçen otomobillerden pompa dilendiklerini gözümle gördüm."- R. N. Güntekin
dilenmek
Sadaka istemek
dilenmek
Kendisini acındırarak bir kimseden birşey istemek
dilenme