Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
- One who wakes up late, for him, there may not be enough bread.
Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Yardımın için sana çok fazla teşekkür edemeyiz.
- We cannot thank you too much for your help.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
- I am much obliged to you for your kindness.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Bu benim için çok zordu.
- This is too difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- It's too hard for me.
run for it.
... To him this is more of the strange idiosyncrasies ...
... Forgive him when his tongue lies through his brain, even ...