zealous, ardent, enthusiastic; full of desire; fervent

listen to the pronunciation of zealous, ardent, enthusiastic; full of desire; fervent
İngilizce - Türkçe

zealous, ardent, enthusiastic; full of desire; fervent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

passionate
{s} tutkulu

Çoğu insan bir şey hakkında çok tutkuludur. - Most people are very passionate about something.

Tom açıkçası bu konuda çok tutkulu hissediyor. - Tom obviously feels very passionate about this.

passionate
hiddetli
passionate
ateşli
passionate
aşırı tutkuları olan
passionate
hırslı

Ben işim hakkında hırslıyım. - I'm passionate about my job.

Tom basketbolla ilgili çok hırslıdır. - Tom is really passionate about basketball.

passionate
şiddetli
passionate
passionatenessihtiraslı oluş
passionate
ateşli olarak
passionate
(Askeri) İHTİRASLI, HİDDETLİ, HEYECANLI
passionate
{s} aşırı tutkulu
passionate
hararetli
passionate
{s} ihtiraslı

Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı. - It was a very passionate love affair.

passionate
çabuk öfkelenen
passionate
ateşli oluş
passionate
{s} heyecanlı, hararetli, ateşli
İngilizce - İngilizce
{s} passionate